11 Fen A Çok Fena
Bu videodaki oyun, Güldür Güldür Show ekibinin aynı ekiple ve aynı dekorla hazırladığı iki oyundan ikincisidir. Birincisine BURADAN ulaşabilirsiniz. Buradaki ikinci videoyu daha iyi anlamak için, önce birinci videoyu izlemenizi ve videonun altındaki yazıyı da okumanızı tavsiye ederim.
Birinci ile ikinci video arasındaki benzerliklerden söz edecek olursak, Tayfur hariç öğrenci karakterleri aynı. Öğretmen yeni ama, sınıf dekoru aynı, müdür aynı… Tabii asıl farklı olan, yaramazlıkların, haylazlıkların yeni olması.
Bu ikinci videoda da, “hangi öğrenci karakterinin sizin çocuğunuzu temsil ettiğini bulma oyununu” oynayabilirsiniz. Birinci videonun yazısında söylediğim gibi, herkes “Oradaki Çiçek karakteri, benim çocuğumu temsil ediyor” diye düşünme eğiliminde olacaktır. Ne yazık ki, bunun doğru olma olasılığı, milyonda 1 bile değildir. Bunun doğru olduğunu, çocuğunuzun notlarına bakarak da anlayabilirsiniz. Bunu neye dayanarak mı söylüyorum? Resmî bir eğitim sitesi olmamanın ve hiçbir eğitim kurumuna bağlı olmayan bağımsız bir blog-site olmanın bana kazandırdığı “gerçeği söyleme özgürlüğüne” dayanarak…
Bakın, “benim çocuğum iyidir, öyle yaramazlıkları, hatta azgınlıkları yapan, benim çocuğum olamaz” şeklindeki veli itirazları anlaşılabilir şeylerdir. Çünkü “kuzguna yavrusu şahin görünür”, hiç kimse kendi çocuğuna olumsuz özellikleri yakıştırmaz, kondurmaz. Bunu anlamak kolaydır. Ama ortada bir de gerçekler var… Artık okullarda ders yapılamıyor, öğretmenler artık mesleğinden soğudu, öğretmenlerin bütün enerjisi öğretmek yerine okulda asayişi sağlamaya harcanmaktadır. Buna neden olan çocuklar, sizin çocuğunuz değil, onun çocuğu değil, şunun çocuğu değil… Peki kimin bu çocuklar?..
Okula başlayan bir çocuk, ailesinde gerekli temel eğitimi almış olmalıdır. İlkokullar buna katkı vermekle de görevlidir. Yani, ilkokullar hem öğretim, hem de eğitim verir. Ama ortaokul ve liselerin görevi, çocuklara eğitim vermek değildir. Ortaokula kadar gelmiş bir çocuk, artık gerekli “eğitimi” almış ve sadece “öğretim” almaya hazır öğrenci demektir. Ne var ki, son yıllarda gerçekler hiç de böyle değil. 45 dakika boyunca, “durun, yapmayın, etmeyin” demek zorunda kalan bir öğretmen, öğrencilerine ne zaman bilgi aktarabilir? Öğrenciler okuldan mezun olsa bile, bilgi almadan mezun oluyor, artık bunun farkında olalım.
Okul idaresi veya öğretmen, sizin çocuğunuzun da bu olumsuzlukları yapanlar arasında olduğunu söylüyorsa, onlara inanın. Öğretmenlere inanın ve güvenin. Boşuna, yanlışı savunan kişi durumuna düşmeyin. Öğretmenler, çocuklarınızı eğitmek ve bilgi vermek için yıllarca buna yönelik yüksek öğrenim görmüş kişilerdir. Onlara inanmak ve güvenmek yerine, onlarla tartışmak, çocuğunuza iyilik yapmak değildir.
Öğretmenlerin hergün tanık olduğu, içinde yaşadığı ve mücadele ettiği kötü davranışlar hakkında, siz hiç görmeden, sadece tahminlerinizle görüş belirtip, öğretmenlere karşı çıktığınızda, hiçbir şey düzeltilemez. Olumsuzlukları görmezden gelmek, itiraz etmek, inkâr etmek, onların düzeltilmesinin önündeki en büyük engeldir. ■