Öğretmen’in Problemleri
Eğitim dünyası, çeşitli açılardan birçok sorun barındıran bir dünyadır. Yıllara göre, ülkelere göre bu sorunlar değişebilir, ama her zaman aynı kalan bir sorun, öğretmenlerin uğradığı haksızlıklardır. İşte bu sorun, yani öğretmen’in problemleri çözülmedikçe, eğitimin diğer sorunları tam olarak çözülmüş olmuyor ve olmayacak.
Bu konuya başka mesleklerin sorunlarından farklı şekilde bakılmasının nedeni de ortadadır. Bir mağaza tezgâhtarının, bir araba tamircisinin veya bir garsonun, yaptığı işin parasal getirisi, hemen orada, net olarak hesaplanabildiği halde, öğretmenin yaptığı işin büyüklüğüne rağmen parasal getirisi ancak yıllar sonra ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden, çok büyük miktarlarda olmasına rağmen, hemen orada hesaplanamaz.
Tabii, bu söylediğim, aslında devlet okullarındaki öğretmenler için geçerlidir. Özel okul ve kolej öğretmenlerinin çocuklara ve topluma kazandırdıkları yıllar sonra meyve verecek olsa bile, koleje sağladığı parasal getiri, ortadadır, bellidir. Hemen orada hesaplanabilecek bir şeydir. Her öğretmen, sınıftaki öğrenci sayısına göre, çalıştığı kuruma para kazandırmaktadır ve bu kolayca hesaplanabilir. Bu paraların ne kadar büyük tutarlara ulaştığını, öğrenci velileri iyi bilir.
Özel okullar, öğrenci velilerinden elde ettiği kazancın kaçta kaçını bu kazancı sağlayan öğretmenlere ödeyeceğini kolayca hesaplayabilir. Kıymetbilir bir hesaplama yapılırsa, öğretmenler mağdur olmaz, bu da eğitimin kalitesini arttırır. Her gün biraz daha bilinçlenen öğrenci velileri de, öğretmenlerine makûl bir maaş ödeyen okullarda çocuklarının daha iyi bir eğitim alacağını bilip, okul tercihini buna göre yapabilir. Böylece, en azından kolej ve özel okullarda yeniden kaliteli eğitime dönülmüş olur.
Küçük Bir Fıkra: Bir baba, evde küçük çocuğunu çağırır ve elindeki bir dünya haritasını gösterir. Sonra, haritayı yırtıp, küçük parçalara ayırır. Bunları çocuğuna vererek, “Şimdi bunları al, odana gidip, bir yap-boz gibi bu parçaları birleştir ve dünya haritasını düzelt. Yapabilir misin?” diye sorar. Çocuk “yaparım” deyip gider. Baba pek umutlu değildir, çünkü çocuğu çok küçüktür, dünya haritası hakkında hiçbir bilgisi yoktur. Ama, çocuk kısa bir süre sonra, elinde dünya haritasıyla gelir. Parçaları doğru şekilde birleştirmiş ve yapıştırıcı bantlarla da bir güzel sağlamlaştırmıştır. Babası şaşkınlıkla sorar: “Bunu nasıl başardın?” Çocuk gülerek cevap verir: “Haritanın arkasında bir insan resmi vardı. İnsanı düzeltince, dünya da düzeldi.”
Aynı bunun gibi, emin olun, öğretmen’in problemleri çözüldüğünde, eğitimin sorunları da çözülmüş olacaktır.
Güldür Güldür ekibinin hazırlayıp sunduğu yukarıdaki videoda olduğu gibi, Hayati Öğretmen’in verdiği matematik dersi, ülkenin eğitim sistemini kurtarabilir. Hayati Öğretmen’lere de, Hicabi Öğretmen’lere de çok şey borçluyuz. Hem de hepimiz… Biraz hesap, biraz vicdan, biraz da tüketici bilinci, tüm gereken bu kadar. ■
